Merkür gerilemesini nasıl fırsata dönüştürebileceğinizi bu yazıda anlatıyorum. Astroloji ile ilgilenen, gezegenlerin etkilerini öğrenmeye çalışan herkes Merkür gerilemesini üç aşağı beş yukarı bilir. İşin bir ilginç yanı da vardır bu arada: Merkür gerilemesi çok meşhurdur! Merkür gerilemesi hakkında konuşmak/yazmak, büyük laflar etmek inanılmaz popülerdir, öyle değil mi? Halbuki diğer gezegenlerin gerilemesi Merkür gerilemesinden daha az önemli değildir fakat onlar hakkında pek konuşulmaz. Hatta Satürn, Uranüs ve Pluto gerilemesine dair yazılar görmeniz pek olası değildir, bu konular görmezden gelinir. Sadece Merkür gerilemesinin anlatılmasının ve diğer gezegenlerin gerileme süreçlerinin astroloji okurlarına anlatılmamasının 2 nedeni olduğunu düşünüyorum. Birinci neden, Merkür gerilediğinde etkilerinin bariz/net olmasıdır. Etkileri çoğu zaman gözle görülen türdendir ve kolayca fark edilir. Örnek: iletişimde sorunlar, kavga gürültü, ertelenme, gecikme, arızalar vb. İkinci neden ise; Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Pluto gibi uzak gezegenler aylar süren gerileme sürecine girdiğinde hangi tarihlerde neler olabileceğini anlamak kolay iş değildir. Her astrolog bu konuyu derinlemesine anlamadığı için bu konulara pek girmezler. Neyse ki Burcuna Göre var, değil mi dostlar? Uzatmadan konumuza gelelim. Merkür gerilemesi başladığında alışılmış düşünme tarzımız, sözlerimiz ve davranışlarımız değişmeye başlar. Bu nedenle söylemeyeceğinizi söylersiniz, yapmayacağınızı yaparsınız. Çünkü Merkür gerilemesi sürecinde bilinç altımız açığa çıkar. Yani; sakladığımız, koruduğumuz veya farkında dahi olmadığımız bazı düşünceler görünür olmaya başlar. Bu nedenle, gerileme süreci başladığında, o güne kadar idare ettiğimiz bazı arkadaşlarımıza tepki veririz, sabrettiğimiz birçok şeye sabredemez hale geliriz. “İçi dışı bir” denir ya, herkes öyle olur. “Zihnimizin frenleri tutmaz olur” diyebiliriz aslında. Bir nedenle kendimize bile itiraf edemediğimiz, görmezden gelmeye çalıştığımız bazı gerçekler karşımıza dikilir, bizi zorlamaya başlar. Saklayamayız. Eski sevgili bu sebeple arar işte. Aslında sizle gerçekten birlikte olmak istiyor ama bilinci diyor ki: Hayır, siz uygun değilsiniz / şartlar uygun değil. Bu nedenle, gerileme sırasında yeniden başlayan eski ilişkiler, gerileme sonrasında çoğu zaman yine biter. Sebep açıktır: Gerileme sırasında aktif olan bilinç altı, gerileme bittiğinde ortadan kaybolur, geriye bilinç kalır. Bilinç ise her zaman mantıklı/zorunlu olanı söylemeyi tercih eder. Yani, “Siz uygun değilsiniz!” der, ilişki yeniden sona erer. Fırsat bunun neresinde? Gerileme süreçleri herkesin “dürüst olduğu” dönemlerdir. Bu dönemde gözlerinizi dört açın ve çevrenizdeki insanların sözlerini ve tavırlarını inceleyin. Eğer her zaman yüzünüze gülen bir arkadaşınız gerileme sırasında çok ters davranmaya başlarsa, geçmişte onu üzmüş veya öfkelendirmiş olabilirsiniz ya da aslında sizi sevmiyor olabilir. Kesin bir şey söylemek elbette mümkün değildir ancak gerilemeler sayesinde insanları yakından tanıma fırsatınız olduğunu fark edin istiyorum. Diğer yandan, gerileme süreçleri kendi bilinç altınızı anlamanızı da sağlar. Normalde bilinç altımızın farkında değilizdir. Farkında olmamak, etkisi altında olmamak anlamına gelmiyor elbette. Bilinç altından süzülen bilgi, bilincimizi oluşturur zaten. Merkür gerilediğinde, bilinç altında saklı olan düşünceleriniz açığa çıkacağı için, kendinizi keşfetme fırsatı bulursunuz. Normalde görünmeyen yüzeye çıkacak ve görülebilir olacaktır. Sadece rüyalarınız aracılığıyla küçük kesitlerine şahit olduğunuz bilinç altı, gerilemede kolayca fark edilebilir. Önemli bir bilgi daha: gerileme başladıktan 11 gün sonra, Güneş ve Merkür kavuşurlar. Kavuşum önemlidir. Alınan dersler sonucunda bilinçte bir farkındalık oluşur ve yeni bir düşünce tarzı doğar.   Kavuşumdan sonra gerileme 11 gün daha sürer. Bu süreçte, yeni oluşan düşüncenin gereğini yapmak isteriz ancak gerilemenin bitmesini beklemek en doğrusu olur. Bu noktada eklemek istiyorum: Gerileme sırasında zihnimiz bir çeşit değerlendirme sürecine girer aslında. Kendi iç sesinizi ve zihninizin işleyişini dikkatlice takip ederseniz, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Merkür gerilemesi, hayatımızda eksik/yanlış olanı keşfetmemizi sağlayan zaman dilimidir. Üstelik, doğru olanı bulmamız için de düşünme fırsatı sunar. Fakat değişimi yapmak için gerilemenin bitmesini beklemek, acele etmemek, zamanın ruhuna uygun davranmak gerekir. Çay demlemek gibi bir durumdur bu! İstediğiniz tat ve kıvam için, belli bir süre geçmesi gerekir. Diğer yandan, Merkür gerilemesi sırasında mekanik/elektronik cihaz ve makinelerde, otomobillerde, mobil telefon ve internet bağlantılarında sorunlar çıkması yaygındır. Zaten Merkür gerilemesi deyince herkesin ezberinde bunlar vardır. Mekanik/elektronik ekipmanda sorunlar çıkması halinde, sorun çıkan ekipmanın aslında kusurları olduğunu varsaymak, değişim/tamirat zamanı geldiğini söylemek mümkündür. Bu noktada duralım çünkü burası önemli. Merkür gerilemesi tamirat için idealdir, var olanı kullanmayı bırakmak için idealdir fakat yeniyi almak için ideal sayılmaz. Gezegen gerilemelerinin tamamı değerlendirme süreçleridir ve yeni olanla değil, mevcut/eski olanla ilgilidir. Bu nedenle, gerilemede yeni bir şey satın almayı tercih etmeyin fakat gerileme sonrasında ne alacağınızı belirlemek üzere araştırma yapılabilir tabi ki. Sonuçta, yenisini satın almak için gerileme bittikten sonra 10 gün daha beklemenizi öneririm. Aksi halde ne mi olur? Mesela, gerilemede aldığınız yeni ekipman, gerileme bittikten sonra daha düşük fiyatla satılmaya başlayabilir veya gerileme sonrasında yeni bir ihtiyaç daha ortaya çıkar ve aldığınız cihaz bu ihtiyacı karşılamıyordur, gibi… Veya, gerileme bittiğinde fark edersiniz ki, çok yakın bir arkadaşınızda tam da sizin ihtiyacınız olan şey varmış ve satmak istiyormuş, fakat siz yenisini çoktan aldınız bile… Veya; yeterince araştırmadan, acele ile hareket ettiğiniz için (klasik gerileme etkisidir) çok daha iyi bir alternatiften haberdar olmadan satın alırsınız. Gerileme sonrasında bu durumu fark eder ve tühh dersiniz. Merkür gerilemeleri hakkında yazmaya devam edeceğim. Sevgilerimle, Zafer Ceyhun]]>