Korona Salgını Yeni Kısıtlamalara Neden Olacak Mı?

Hoşgeldiniz 🍀

Korona salgını ile ilgili ilk analizlerimin üzerinden aylar geçti. Bir güncelleme yapmanın zamanı geldi diye düşünüyorum.

Neler konuşmuştuk?

  1. Nisan sonunda başlayan Pluto gerilemesiyle birlikte salgının ölümcül etkilerinin azalacağını ve seyrinin değişeceğini konuştuk.
  2. Mayıs-Hazirandaki Venüs gerilemesiyle hayatın adım adım normalleşeceğine değinmiştik.
  3. Temmuzda Satürnün oğlak burcuna dönüşüyle kısıtların sona ereceğinden bahsetmiştik.

Değerli okurum aradan geçen zamanda öngörülerim çoğunlukla gerçekleşti. Şimdilerde görece rahatız, kısıtlamalar sona erdi. Fakat analizlerimde söylediğim bir şey daha vardı: Eğer Haziran ve Temmuzda sokağa çıkma yasakları sona erdiğinde korona hayatımızdan çıkmamış olursa, 2021 yılına girerken yeniden korona konuşuyor olabiliriz demiştim.

Öyle görünüyor ki bu kötü tablonun gerçekleşme ihtimali epey yüksek.

Peki neden?

Eylülde Jüpiter’in, Ekimde ise Pluto’nun gerilemesi sona erecek. Ekim ortasında Merkür akrepte gerilemeye başlayacak ve 17 Aralıkta Satürn yeniden kova burcunda olacak..

Bunun anlamı şu: Güneş Sisteminin 2020 sonundaki görüntüsü; Şubat, Mart ve Nisandaki görüntüsüne çok ama çok benziyor olacak.

Bu tabloyu masaya yatırdığımızda, aslında koronadan kurtulmadığımızı söylemek mümkün. Evet belki Jüpiterin Aralık ayında kova burcuna gelmesiyle 2021’de aşı hazır gelecek fakat aşıya kolay erişim imkanına belki de Ekim 2021’de ulaşabileceğiz.

Doğrusu aklıma daha kötü bir senaryo dahi geliyor. Şöyle ki, Aralık 2020’de Jüpiter ve Satürn birlikte kova burcunda olacaklar. Geçmişte bu gezegenler birlikte hareket ettiklerinde önemli şeyler olmuş. 1960, 1980, 2000 gibi.. İlk ikisinde ülkemizde darbe oldu, 2000’de ise ciddi bir ekonomik kriz yaşadık.

Bu sefer Jüpiter ve Satürn özgürlüklerin burcu kovada olacaklar. YouTube kanalımızda neler olabileceğini anlatmıştık, ciddi işaretleri bu yıldan gördük bile. (videomuzu izlemediyseniz bu yazının sonuna ekliyorum, mutlaka izleyin)

Örneğin insanların daha fazla sokaklarda olacağını, özgürlük talepleriyle isyanlar ve ayaklanmalar olacağını söylemiştik, hatta AB ve ABD gibi siyasi coğrafyaların parçalanabileceğine değinmiştik. ABD’de ilk ayaklanma oldu, tabi asıl olaylar tüm dünyada 2021-2022’de olacak.

Ayrıca sosyal medya üzerinde baskı ve kısıtlamalar olabileceğine değindik, bunun işaretlerini gördük, hem ülkemizde hem yurtdışında.

Bugün sıradan görünen bazı imkanların ve özgürlüklerin (ulaşım, seyahat, iletişim, eğitim) kısıtlanacağından bahsetmiştik, korona yasaklarıyla bunları zaten yaşadık.

Özetle değerli okurum, 2021’de bu konularda çok daha fazla gündem oluşacak, hep birlikte yaşayıp göreceğiz! Eğer korona da bu gündemin parçası olursa, 2020’den daha fazla yankı oluşturacağını düşünüyorum.

Örneğin, bir grip salgınıyla birleştiğini düşünün veya bir mutasyon sonucu gençleri ve çocukları daha fazla etkilediğini.. aman Allah’ım!

İşte aklıma gelen daha kötü senaryo bu!

Umuyorum ki gelecek 2 yılda Satürn sadece siyaset, hak, hukuk ve özgürlükler çerçevesinde gündem oluştursun, tıpkı 1990lı yıllarda yaptığı gibi… Sağlıkla ilgili endişelerin sistemi felç edebildiğine şahit olduk, bu kadarı bana yeterli geldi, fazlasını almayalım.

Güzellikler diliyorum.

Zafer Ceyhun

Aylık yorumunuzu okumak için tıklayın.

Güncel yazıları okumak için tıklayın. 

Tek Soru / 99₺

Soru sorun; cevabı ses kaydı olarak bizzat benden dinleyin.