Mars-Satürn Kesişimi: 25 Ağustos Satürn 2012 Ekim ayında akrep burcuna geçtiğinde, yay burcunun bir adım yanına kadar gelmiş oldu, Satürn’ün nefesini hissetmeye başladınız diyebiliriz. Satürn etkisi en çok yay burcuna ters gelir çünkü Jüpiter ile Satürn etkileri neredeyse taban tabana zıttır. Jüpiter her şeyi kolaylaştıran/hızlandıran bir katalizör gibiyken, Satürn zorlaştırır/yavaşlatır. Jüpiter varken işler rast gider, kendimizi iyimser ve mutlu hissederiz ancak Satürn varken bir balçık tarlasında yürüyor gibi hissederiz, ilerlemek için daha çok çabalamak zorunda kalırız ama yine de takılıp kalırız. Satürn etkisi, bu yönüyle, 3 yıl boyunca ayakkabımızın her yanına yapışan devasa bir çamur yığını gibidir, bizi yorar ve yavaşlatır ancak sonuçta kaslarımız güçlenir. Satürn etkisi gittikten sonra çamuru söküp attığımızda, her zamankinden daha hızlı yürümeyi başarırız. Yani Satürn, “her şerde bir hayır vardır” sözümüzün kaynağını oluşturan enerjidir, şer gibidir ancak sonuçta hayırlı sonuçlar getirir. Satürn yay burcunda 2 yıldır nasıl sonuçlar getirdi, balçık tarlası hayatının hangi alanında oluştu, birkaç örnekle anlatalım; sonrasında Mars hakkında yazıp konuyu bağlayalım.

  1. olmadığı kadar içe dönüksünüz, kalabalıklar sizi yoruyor
  2. insanlar arasındasınız ama zihniniz sürekli başka yere gitmek istiyor
  3. hayata odaklanmakta zorlanıyorsunuz, aklınızı kurcalayan bir mesele var ama ne?
  4. konsantrasyon sorunlarınız var, her şey sizi yoruyor; yaşlanmış gibisiniz
  5. geçmişiniz peşinizi bırakmıyor, “keşke farklı davransaydım” diyorsunuz
  6. yanlış yaptıklarınız kadar, hiç yapmadıklarınızı da dert ediyorsunuz
  7. bazı tavır ve tercihlerinizin sizi yanlış yere sürüklediğini fark ettiniz
  8. dayanaksız korkularınız yüzünden korkakça davrandığınız anlar aklınıza geldikçe kendinize kızıyorsunuz
  9. insanların sizi kullandığını, yalanla/art niyetli tavırlarıyla aldattığını düşünmeye başladınız
  10. hatalarınız pişmanlık yaratıyor ve bir daha tekrarlamamakta kararlısınız
  11. “meğer ne çok fedakarlık yapmışım, ödün vermişim; değmezmiş” diyorsunuz
  12. kendinize yaptığınız baskı sonucu üzerinizdeki psikolojik ağırlık öyle çok ki, sık hastalanır oldunuz
Yay burcu, Satürn etkisini astrolojinin 12.evinde yaşıyor ki, 12. evi hayatımızın dönemlerine uyarlamak istesek; yaşlandığımız, yalnızlaştığımız, geçmişin hatıralarıyla bir başımıza kaldığımız, yaşlılara özgü halsizlik nedeniyle hareket etmek istemediğimiz dönemi seçerdik. Gözünüzün önüne 85 yaşında birini getirin: yıllar, fiziksel enerjisini aşındırmış, zor hareket ediyor, genelde oturuyor ve fazla sohbet etmiyor, konuştuğu zaman da hep hatıralarından, geçmişten bahsediyor. 12. ev yaşlılığın enerjisidir, bu nedenle Satürn etkisi altında benzer etkiler yaşarız: yorgun hissederiz, huzur ve sessizlik isteriz, zihnimiz hayatın hızına yetişemez; çoğunlukla pişmanlıklar duyar, keşke hayatımı farklı yaşasaymışım deriz, yani bir anlamda hayatımızın mahkemesine çıkar, çoğu zaman kendimizi suçlu buluruz. Bu etki, Satürn etkileri arasında en zor olanı olduğu gibi, sonucu en verimli olanıdır. Satürn enerjisini doğru anlayıp yönetebilen yay burcu okurlarım, bu süreçten büyük bir arınma ile çıkacak, geçmişin tüm hatalarını gözden geçirmiş olacak. Bu nedenle yalnız kalmaktan çekinmeyin, bol bol film izleyin, farklı müziklere yönelin, ruhunu temizleyin yani. Bu dönemde özellikle film izlemek çok verimlidir, kendi hatalarınızı düzeltmek için filmlerdeki kurgusal olaylar harika referans noktaları oluşturur çünkü filmlerdeki karakterlerin doğrularını/yanlışlarını görme şansı buluruz ve kendimizi onlarla özdeş tutarız. Filmleri bu gözle izleyin, ki zaten zihniniz öyle yapıyordur 🙂 2014 Mart ayında Satürn Retrosu başladığında, yay burcu iyice içine kapandı, Temmuz ayına kadar 4 ay gibi uzun bir süre kendini yoğun baskı altında buldu, ilerlemekte çok zorlandı. Bu süreçte, çözümsüzlük ve çaresizlik hissettiniz, gücünüz olmadığını hissettiniz. Sonuçta içinizde olumsuz bir enerji birikti. Yay burcunun özellikle kendine dönük bir kızgınlık/öfke yaşadığını düşünüyorum. 12. evin enerjisi içe dönüktür, bu nedenle kendinize kızdınız kızdınız kızdınız…Kendi kendinizi engellediğinizi düşündünüz, en başta kendinizi suçlu ilan ettiniz. 26 Temmuz başka bir dönemi başlattı, Temmuz ayında güzel günlerin müjdesini verirken Mars’ın akrep burcuna geçişine ayrı bir başlık açmamın nedeni buydu. Satürn’ün işgal ettiği 12. evinizde 26 Temmuzdan bu yana Mars da var. Bunun anlamı şu: kendinizi daha canlı ve dinamik hissediyorsunuz, yaratıcı çözümler üretme kapasiteniz inanılmaz yüksek. Evet konsantre olmak hala zor ama çaresiz değilsiniz, ne istediğinizi bulmaya çalışıyor, kendinizle daha sık konuşuyorsunuz. Sonuçta, doğru olanı “hissederek” bulacaksınız çünkü sezgileriniz çok güçlü. 25 Ağustosta, Mars ile Satürn kesişecekler, yani iki güçlü gezegenin etkisi birleşecek. Peki hangisini daha çok hissedeceğiz, ya da sonuçta ne olacak? İki seçenecek olacak, büyük çoğunluk birinciyi, azınlık ise ikinciyi yaşayacak:
  1. aylardır biriken olumsuz enerji, yaratıcı/kontrollü bir çıkış yolu bularak rahatlamanızı sağlayacak. Örneğin, izlediğiniz bir filmden veya okuduğunuz bir kitaptan esinlenerek; ya da bir yakınınızın tavırlarından yola çıkarak kendinizle barışacak, geçmişte sizi zayıf düşüren yönlerinizden kurtulmanın yolunu bulacaksınız. Sonuçta büyük bir rahatlama yaşayacaksınız.
  2. diğer alternatif, son derece olumsuz olabilir çünkü kendinizi bulmak için bir çıkış yolu bulamaz, suçluluk ve pişmanlık nedeniyle kendinizi cezalandırmak isterseniz, daha da pişman olacağınız olaylar yaşayabilirsiniz. Örneğin, kendinizi içkiyi ve daha kötüsü uyuşturucuya kaptırabilir, bıraktığınız sigaraya başlayabilir, ya da hiç görüşmemeniz gerektiğini çok iyi bildiğiniz eski sevgiliniz gibi “yanlış kişilere” yönelebilirsiniz. İkinci seçenecek tamamen kendini değersiz hissederek cezalandırmayı amaçlar, bu nedenle binbir türlü farklı olay olabilir ancak sonuç her zaman kötü olacaktır.
Mars-Satürn kesişiminin doğru yönetilmesi halinde, 2 yıldır göğüs gerdiğimiz Satürn enerjisini çok ama çok verimli kullanmış olacağız, tıpkı yangından kaçarken önümüzde çıkan bir acil çıkış kapısı gibi düşünebilirsiniz. Aksi halde, yangından kaçmak için 20. kattan aşağı atlamaya benzer adımlar atılabilir. Yani Mars-Satürn Kesişimi/Kavuşumu çift yönlü bir enerjidir, kişinin tepkisine göre şekillenir. Son olarak vurgulamak istediğim bir konu daha var: 25 Ağustosta başak burcunda Yeni Ay yaşayacağız. Yeni Ay enerjisi, o sırada yaşanan diğer enerjilerin şiddetini katlayarak artırır. Bu nedenle, bu enerjiyi doğru kullanmak çok önemli. Ne olacağı ise, her zamanki gibi, sizin karar ve tercihlerinize kalacak 🙂

Güneş-Neptün Karşıtlığı: 29 Ağustos

Neptün enerjisi çok ilginçtir, anlaşılması da anlatması da zordur ama tabi BurcunaGöre için anlatması hiç de zor olmadı 🙂 Neptün enerjisini anlaşılır hale getirmek için bir yunusun hayatını anlattığım Neptün yazımı mutlak okuyun, etkilenecek burçlardan biri de sizsiniz, işte yazı: Neptün Retrosu. Neptün 2025 yılına kadar balık burcunda kalacak ve bu süreçte her yıl Ağustos/Eylül ayında Güneşle karşıt konuma gelecek. Yay burcu, her karşıtlıkta kimliğini yeniden şekillendirmek isteyecek, hele ki Neptün Retroyken kimliğinizin sınırlarını oluşturan duvarların aşındığını hissedecek, kendinizi sorgulayacaksınız: Ben kimim? Bu soruya en güzel cevabı verebileceğiniz dönem, son derece verimli ve bence rengarenk bir dönem, 29 Ağustos’ta yaşanacak. Kendinizi yeniden yaratmak için kusursuz bir istek/enerji açığa çıktığını göreceksiniz, hatta bir süredir bazı insanların ya da kültürlerin hayatına merak salmış olabilirsiniz. Neptün’ü çok seviyorum 😉 29 Ağustos’ta yaşanacak Güneş-Neptün karşıtlığının etkisi; kimliği, benliği, kendinizi tanımladığınız coğrafyayı ve hatta kültürü baştan sona sorgulamanıza neden olabilir. Tıpkı hikayedeki yunus gibi, kendinize örnek alacağınız yeni bir kimlik veya hayat tarzı olmasında fayda var, bu işinizi kolaylaştıracak, hayatınıza büyük renk katacaktır. Belki ailenizden/çevrenizden birini örnek alacaksınız, belki de Spartalıları, belki Fransız kültürünü, belki de Yörük kültürünü; kim bilir 🙂 Bence muhteşem olan bu enerjiyi doğru anlayıp yönlendirin, eminim bir süredir etkilerini hissettirmeye başlamıştır, kendi iç sesini dinleyenleriniz ne demek istediğimi hemen anlamıştır. Sevgilerimle.]]>