Pluto, 2008 yılında oğlak burcuna geçerek başta oğlak burcu olmak üzere hepimizin hayatında bir dönüşüm başlattı ve 2023 yılına kadar, tam 9 yıl daha oğlak burcunda kalacak. Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün gibi “değişim çarklarını” harekete geçiren gezegenlerden farklı olarak; Pluto, değişim değil dönüşüm yaratır, yani çok daha köklü bir etkisi vardır. “Dönüşüm” kelimesini, bir tırtılın kelebek olduğu, artık tamamen farklı bir canlıya evrildiği süreçler için kullanıyorum, teknik olarak metamorfoz da denebilir. Peki bu dönüşüm süreci bizleri nasıl etkiliyor? Anlatayım: Hayat, iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, merhamet ile gaddarlığı, sevgi ile öfkeyi/şiddeti bir arada barındırır. Uzakdoğu felsefesinde bu ikilik/zıtlık önemli yer tutar: hayatta her şeyin kendi karşıtı ile birlikte bulunduğu GERÇEĞİ, Budizm’in temelinde yerini alır. İşte Pluto, bu gerçeği görmekten kaçınan, ayakları yere sağlam basmayan herkesi sarsan bir enerjiye sahiptir ve O’nu anlamayanların yüzüne karşı avaz avaz bağırır: Hayatta her türlü ihtimal var, gerçekçi ol! İnsanlar dahil pek çok canlı, açlıktan ölmemek için başka bir canlıyı öldürmek zorunda değil midir? Küçük bir çocuk, evinin güvenli ortamında portakal suyunu içerken, televizyon ekranından bir aslanın çaresiz yavru zebrayı yakalayıp öldürmesini korku dolu gözlerle, bir haksızlık olduğunu düşünerek izlemez mi? Halbuki bir aslan için hayatın gerçeği çok nettir: ya öldür ya da öl. İnsanoğlunun eşsiz zekasının ürünü olan medeniyet, açlıktan ölme ihtimalinizi veya küçücük bir yaranın enfeksiyon kapması sonucu acı çekerek sakat kalmayı/ölmeyi ve daha pek çok hayati konuda kaygıyı ortadan kaldırdığı için, çoğumuz Pluto’nun enerjisine yabancıyız ancak gerçekte hayat, pek çok canlı için ipin ucunda geçirilen korkularla dolu kısa bir zaman diliminden ibaret.. 20.000 yıl önce yaşıyor olduğunuzu düşünün. Hayatta kalmak için en önemli silahınız korkularınız ve cesaretiniz olacaktı çünkü sadece tehlikeden korkup tedbir alabilen ve aynı zamanda güçlü olmayı başaranlar hayatta kalacaktı. İşte Pluto, zayıflıklarımızı fark etmemizi, yaralarımızı sarmamızı, güçlü olmamızı sağlar ve hayatta kalmayı öğretir. Bunu yaparken gerçekçidir: korkular yaşatır, kaybetme ihtimalimizi tokat gibi yüzümüze çarpar. Kaybetmeye razı olduğumuz sürece üzerimize üzerimize gelir, ta ki bizler kazanmak/ayakta kalmak için “gerekeni yapmayı” göze alıncaya kadar…Pluto, bizi gerçekçi olmaya zorlar ve kesinlikle zayıflığa şans tanımaz. 25 Nisan 2014 tarihinden bu yana, BurcunaGöre benzersiz bir astroloji sitesi olarak okurlarına önemli astrolojik olayları detaylarıyla/örnekleriyle birlikte açıklamaya çalışıyor. Satürn, Uranüs ve Neptün üzerine pek çok yazı yazdım ancak Pluto’yu yazmaya zaman/fırsat olmadı…11 Kasımda (bugün) yaşanan Mars-Pluto kesişimini, Plutoyu anlatmak için bir vesile olarak görüp, hesapta olmadığı halde Pluto hakkında yazayım istedim, umarım bu önemli gezegenin etkisini doğru anlayıp hayatınızda büyük bir fark yaratmak için kullanırsınız. Elbette burcunuza göre Mars-Pluto kesişimin etkisini de (bir aksilik çıkmazsa) bu akşam yazacağım. Sevgilerimle]]>