Burç uyumu ve karakter analizi yazılarımdan üçüncüsünü okuyorsunuz, hoş geldiniz. Önceki ikisini henüz okumadıysanız şimdi okumanızı öneriyorum.

Burç uyumu, mutlu ilişkilerin en temel dayanağıdır. İlişkilerimiz, özellikle evliliğimiz, kendi tercih ve kararlarımızın sonucudur. İkincisini yaşayamayacağımız hayatımızın mutlu ve kaliteli olmasını sağlayabileceği gibi, sorunlar, huzursuzluk ve mutsuzluk nedeniyle kalitesiz olmasına neden olabilir. Bu nedenle, genel anlamda astroloji, özelde ise burç uyumu, hayatımızın iskeletini oluşturan bazı büyük kararlar alırken yapacağımız değerlendirmelerde, kriterlerimizden biri olmalıdır.
Şimdi okuyacağınız burç uyumu ve karakter analizini, önceki ikisinde olduğu gibi, beni twitter (@burcunagorecom) ve facebook (fb.com/burcunagore) sayfalarımdan takip eden, yazılarımı okuyan, aranızdan birinin doğum haritasını inceleyerek yaptım. Beğenilerinize sunuyorum.

Doğum Haritası ve Karakter Analizi

Oğlak burcu olduğu için, hep daha fazlasını istiyor, kendini daha fazlasına ulaşmak için zorluyorsun. Başarı yolunda ilerlerken 3 büyük engelin var.
Her zamanki gibi önce olumsuzları yazıyorum, fark edip değişme fırsatı bulabilesiniz diye, iyi zaten iyidir ve düzeltilmesi gerekmez.
  1. İsteklerin ve duygusal ihtiyaçların arasında çatışma var.
  2. Kendini engellenmiş hissediyorsun.
  3. Sahip olduklarını kaybedeceğinden çok korkuyorsun. 
 

Güneş-Ay Olumsuz Etkileşimi

İstekler ve ihtiyaçlar arasındaki uyumsuzluğun sonucunu bir örnekle anlatayım. Diyelim ki, birlikte vakit geçirmekten mutlu olduğun (ihtiyaç) bir eşin/sevgilin var. Onunla bir akşam yemeğinde, şık bir restoranda bir arada olmak, mutluluktan ayaklarını yerden kesiyor. Ancak, O ne zaman seni bir yere davet etse, gitmek istemiyorsun (istek). Bunun akla yatkın bir sebebi de olmuyor, her zaman türlü bahaneler üretip, başka şeyler yapmanın daha uygun olacağını düşünüp gitmek istemiyorsun. Seni mutlu eden şeyler, senin önceliklerin olamıyor.
Bu ikilem, doğduğun anki güneş-ay olumsuz etkileşiminin sonucu. 2 gün sonra doğmuş olsaydın, bunu hissetmeyecektin. İşte buna, binlerce yıldır “kader” diyoruz. Peki kaderden kaçış, gerçekten yok mu? Evet yok. Ancak, bunun farkında olmak, hayatını değiştirir. Şöyle ki, seni mutlu eden şeyleri öncelik sıralamanda hep arka sıralara atma eğilim olduğunu bilmen çok önemli. Senin bilinçaltın, seni yanlış yönlendiriyor. Her zaman, GERÇEKTEN daha önemli bir işin olduğunu söylüyor. Ben ise, bilinçaltının sana YALAN söylediğini söylüyorum. Üzerinde düşün lütfen.

Güneş-Satürn Olumsuz Etkileşimi

Engellenmiş hissetmen, oğlak burcu olman ile birleşince yoğun bir etki yapıyor olmalı. İsteklerine ulaşmak için yeterince iyi olmadığına, ne yaparsan yap başarılı olamayacağına inanıyorsun. Zaman zaman doğuştan şansız olduğunu düşünüyor olabilirsin. Burada “zaman zaman” dedim çünkü güneş-jüpiter uyumlu etkileşimi sayesinde; şanssızlık hissinin kronik hale gelmiyor, seni kesintisiz etkisi altına alamıyor. Önerim şu: hepimiz, istediğimizi elde etmek için yapılması gerekenleri yaptığımızda, aynı oranda başarılı oluyoruz. Bu nedenle, bu hisse karşı ısrarla ilerlemeye devam et, sakın durma, sakın vazgeçme. Bir şey mi istiyorsun, kocaman bir kağıda yaz, duvara as ve şanssızlık hissine her kapıldığında o yazıyı okuyup “bunu başaracağım” de. Unutma, hayat kesinlikle adil. Adil olmayan bilinçaltımızdır çünkü bize “sen başaramazsın” diyen O’dur.
Ara Not: Nöropsikolojik araştırmalar, bilinçli olarak yaptığımız tüm davranışlarımızın kaynağının bilinçaltımız olduğunu gösteriyor. Yani hayatımıza biz değil bilinçaltımız yön veriyor. Modern astroloji burada devreye giriyor ve bilinçaltımızın kaynağını -mucizevi bir şekilde- açığa çıkarıyor.
(detaylı okumak için ingilizce wiki, malesef türkçe yok…buyrun: neuropsychology)

Güneş-Pluto Olumsuz Etkileşimi

Kaybetme korkuna gelince, onun elinden kurtulman daha zor çünkü korku, tüm canlıları tehlikelere karşı koruyan çok çok çok güçlü bir duygu. Hepimizi hayatta kalmak için dikkatli olmaya zorlayan, yeri geldiğinde fight or flight (savaş ya da kaç) dürtümüzü açığa çıkaran en hayati duygumuz. Peki, vahşi doğada bir ceylanı hayatta tutan korku, atalarımızın binlerce yıldır inşa ettiği medeniyetin zirvesinde yaşayan bizler için, bir ceylana gerekli olduğu kadar gerekli mi? Tabi ki değil. Ama sen farklı düşünüyorsun.
Sahip olduğun şeyleri kaybetmekten çok korkuyorsun. Her an tetikte, her an tedbirli…Ailen, eşin/sevgilin, evin, işin, arkadaşların, kısaca senin için değerli olan her şey, bir gün avuçlarından kayıp gidecek diye korkuyorsun. Evet korku gerekli bir duygu ama seninki seni yoruyor, hatta gözünü karartıyor olabilir. Korkunun kaynağında, güneş-pluto olumsuz etkileşimden başka bir şey yok…Suni bir korku seninki, herkeste olmayan bir korku. Merak etme, sen zaten oğlak burcusun, yeterince tedbirlisin, kötü şeyler de iyi şeyler de hepimizin başına geliyor. Hayat sana karşı herkese olduğundan daha gaddar olmayacak. Şimdi sana “rahatla” desem rahatlamayacağını biliyorum ama şunu öneriyorum: korkunun kaynağı gerçekler değil, sen suni bir korku yaşıyorsun. En azından bunu hep hatırla.

Burç Uyumu ve Aşk Analizi

Her ne kadar neşeli, ışıl ışıl parlayan biri olsan da, hoşlandığın biri varsa, yanında dut yemiş bülbüle dönüyorsun. Flört etmek senin tarzın değil, sen ciddi ve sorumluluk sahibi bir kadın olarak eşinden/sevgilinden saygı görmek, takdir edilmek istiyorsun. Eminim arkadaşların bu haline çok şaşırıyordur 🙂 Onların yanında şen şakrak ama sevgilinin yanında ciddi ve kontrollü…
Uyumlu burçları söyleyeyim:
En temel kriter, hatta olmazsa olmaz diyelim, venüs’ü başak, oğlak veya boğa burcu olan bir erkek olmalı. Bir ihtimal daha var: venüs yengeç burcu da olabilir. Venüs’ü diğer burçlarda olanlarla anlaşman çok zor, net olayım: an-la-şa-maz-sın :)) Birçok erkek sana ciddiyetsiz geliyor ya, işte sebebi bu.
Aynı zamanda, güneş burcu (yani burcu) koç, yay veya aslan burcu olmalı ve yükseleni de oğlak, boğa veya başak burcu olursa süper olur.
Burç uyumu için formülü yazdım, geriye adayların doğum tarihlerini öğrenmek kalıyor 🙂
Sevgiler.
]]>